Irvine Welsh - Trainspotting. Leith ve Muirhouse semtlerinde büyüdü. Roman, ünlü yönetmen Danny Boyle tarafından sinemaya uyarlanmış ve sansasyonel etkisiyle doksanlı yıllara damgasını vurmuştur. Trainspotting, sinemanın yanı sıra tiyatroya da uyarlanmış ve ülkemizde sahnelenmiştir. Welsh, edebiyatın yanı sıra kısa film yönetmenliği ve prodüksiyon ile de uğraşmaktadır. Asmalı Mescit Mah. Ensiz Sokak No. Yayıncının özel izni olmadan alıntı yapılamaz ve çoğaltılamaz. Ben televizyona odaklanmış, orospu çocuğunu fark etmemeye çalışıyordum. Moralimi bozuyordu, bütün dikkatimi Jean-Claude Van Damme filmine vermeye bakıyordum. Film, böyle filmlerde her zaman olduğu gibi, zorunlu dramatik bir açılışla başladı. Amcık Ağızlı Kurbağa Gözlü aşamada alçak kötü adamı devreye sokarak gerilimi artırmaya, zayıf öyküyü bir arada tutmaya çalışmışlardı. Öte yandan benim de krize girmem yakındı ve amcık gidip mal alırsa benden esirgeyecekti. Ona Sick Boy[1] denmesinin nedeni sürekli eroin krizine girmesi falan değil, hasta orospu çocuğunun teki olması. Hemen çıkarsak sahneyi kaçıracaktım. Döndüğümüzde seyredemeyecek kadar dağıtmış olacaktım, hem muhtemelen aradan birkaç gün geçmiş olacaktı. Bu da seyredemediğim bir video için gecikme bedeli ödemek demekti. Gidip pencereye yaslandı, derin derin soludu. Avcıların peşine düştüğü bir hayvanı andırıyordu. Uzaktan kumandayı alıp aleti kapattım. Sinir bozucu götün tekiydi. Başını geriye doğru atıp gözlerini tavana dikti. Bu yüzden mi surat asıyorsun? Elli siktirici peni için mi? İnsana kendini gerçekten bayağı, iki paralık hissettirmek gibi bir yeteneği vardı amcık ağızlının. Mesele şu, Amcık Ağızlı Kurbağa Gözlü burda acı çekiyorum ve kankam olacak göt bile bile ağırdan alıp her dakikanın tadını çıkarıyor! Böyle baktığında karşı koymak mümkün değil orospu çocuğuna. İhtiyacın olmadığında arka arkaya dizilirler ama. Ağustos ayındaydık sözüm ona, ama benim taşaklarım donuyordu. Krizde değildim henüz, ama yolda olduğuna kuşku yoktu. Yazın bir tane bile bulamazsın. Koca götlü, zengin festival amcıkları oyunlarını izlemek için bir tiyatro salonundan diğerine yüz siktirici metre yürüyemeyecek kadar tembeller amına koyiyim! Gözleri pörtlemiş, boyun damarları gerilmişti caddede bir aşağı bir yukarı bakarken. Bir taksi geldi sonunda. Durakta bizden önce gelmiş, parlak eşofmanlı ve deri ceketli bir grup genç vardı. Biz neciyiz burda?
Deneyimin sesini dinliyorum. Suyun teması boktan bile daha çok iğrendiriyor beni. Yirmi bir yaşındaydı ve Nina onun çok yaşlı olduğunu düşünüyordu. Köpekbalığı okyanusta bir damla kanı nasıl algılarsa, Raymie de kalabalık bir caddede aynasızları öyle algılar. Altımdaki bok çukuruna düşmeden mümkün olduğunca arkama yaslanıp hayranlıkla eserimi seyrediyorum. Yani, arkadaşlık adına, hani… Anlıyo musunuz?
Nouvel utilisateur
Elleri kelepçeli, ağzı tıkalı ve gözleri bağlı, onun insafına kalmış durumdayım. Bakır telleri doğrultmada kullanılır. Üstelik. En iyi ayarlı kurbağacık ürünlerinin geniş yelpazesine göz atın ve size en uygun olanı bulmak için en uygun ürüne veya fiyata göre filtre ekleyin! Gözlü baba, dağın zirvesine yakın bir yerde yatmaktaymış. Bir gece, Gözlü babanın. ağızlı çekiç olup bir ağzı kare, bir ağzı dikdörtgen biçimindedir. Tükene başladığım ilk gün ustam ögime bi avuç tel. Anna bağlı kurbağa bağlı, gözleri bağlı ve boşalmaya terk edildi (fragman). Benim duyduğum kadarıyla karşı ki dağda Gözlü baba, isminde bir eren varmış.İlk tepkiyi Kenny verdi ve basamakları üçer üçer tırmanarak yukarı çıktı. Deneyimin sesini dinliyorum. Annesinden para istemek için fırsat kolluyordu zaten. Sarah Lace kurbağa yavrusu ve arkadaşı onu sikerken boşalmak için yalvarıyor! Otobüs durağına geldiğimde ne denli sıcak bir gün olduğunu idrak ediyorum. Londra nasıl? Bebeğin başına gelenin eroinle ilgisi yok. Şişko Domuz ise bana ilk doğan çocuğunu dini bir ayinle boğazlamışım gibi bakıyor. Tam senin ihtiyacına göre tasarlanmış. Onunla ilgilenseydi şimdi hayatta olurdu belki. Siktir lan! Boynu gerilmiş, görünmez bir tasmanın sınırlarını zorlar gibiydi. Johnny iğneyle birlikte bazen biraz kokain çeker ya da eroinle kokaini karıştırıp çakar. Hiçbir şey duymak istemezsin. Cathy ve Davie onun ölümü hakkında ne hissetmişlerdi acaba? Cezaevine girmeyi yeğlerdim. Perona geldiğinde bir grup taraftar ona doğru geldi. Aurora Willows. Üvey kuzen kurbağa gibi sikişiyor Notu fuck her force. Beş-altı gün oldu sıçmayalı; şimdi geliyor gibi. O ısrarcı, her zaman her yerde olan kemikli parmaklar tarafından kaburgalarından gıdıklandığı zamanları hatırladı. Güzel günler eziyet verici bir biçimde çok yakınında beliriveriyorlardı; etrafında yaşandıklarına tanık oluyordu. Colloque international Trail, les 14 et 15 décembre à Liévin. Kapının kilidinin yerinde olduğunu fark edip talihime şükrediyorum. Kesinlikle içinde bir şeyler kalmış olmalıydı, küçük parçacıklar, hatta henüz kapanmamış bir yara. Başka bir şey demedim. Gerçekleşmeye başladığını hissedebiliyorum… fakat benim bedenimde. Qualifié e s. Kimse burayı terk etmeyecek! Recrutement cdd 28h a chambery. Pikapta dönen şarkı bilincine matkap gibi işleyip sefaletini daha da artırdı. Bu ziyarete öncelik tanıyacağım. Sonunda otobüse bindiğinde bile ağzını kedi götü gibi büzmüştü. Ortalık şırınga ve iğneden geçilmiyordu. Sen ve ben uşta, Sean. Torbacı olmanın yanı sıra cankiydi de Johnny.